Gelecekte yaptığın işten aldığın doyumu sorgulamaman için, bugünden doğru adımları atmak gerekir. Zira işim gereği kariyerine yeni başlamakta olan Y kuşağının son temsilcilerinden, X kuşağının kariyerinde yükselme şansını yakalamış üst düzey yöneticilerine kadar çok geniş bir beyaz yakalı gruba temas ediyorum. Davranış ve değerler açısından birbirlerinden çok farklı olan bu grubun temsilcilerinin, çok önemli bir ortak noktası var. Bu ortak noktayı yirmi beş yaşındaki genç yönetici adayı arkadaşımın da, yirmi beş yılın sonunda tepe yönetimde yer alan yöneticinin de sözlerinde duyuyorum. Bu ortak nokta temelinde şu soruyu barındırıyor. “Ben gerçekten olmam gereken yerde miyim?”

• Yirmili yaşlarımıza kadar “Kim olmak” istediğimizi belirlemeyip, sadece bir şeyleri yapmak için yaparsak; otuzlu, kırklı, ellili yaşlarımızda gerçekte ne yapmak istediğimizi düşünür dururuz. Unutulmamalı ki “Doyumlu bir yaşam için bilinçli bir kariyer yolu gerekir.”
• Yapılan araştırmalara göre, dünyaya özel yeteneklerle değil ama belli konulara yatkınlıklarla geliyoruz. Bu yatkınlıkların üzerine eğildiğimizde, bunlar yeteneklere dönüşüyor ve çok daha hızlı bir şekilde geliştirilebiliyor. Nasıl bir fidanı, ne kadar etkin sulama ve vitaminlerle desteklesek de, her toprak, iklim ve ortamda gürleştiremiyor, maksimum verimlilik elde edemiyorsak, bizler de yeteneklerimize uygun mesleği, çevreyi ve ortamı doğru belirleyemezsek, kendimizi ve çevremizi tatmin edecek verimliliği sağlayamıyoruz.

Bilinçli kariyer seçimi üzerine yapacağımız çalışmalar; doyumlu bir yaşam için kendisinin yolunu aydınlatmayı hedefleyen; çalışanlara, mezunlara ve öğrencilere geleceğe umutla bakmalarını sağlayacak bir bakış açısı getirebilmektedir.

Bu yaşam hayallerimize ulaşmak için doğru adımların atılması gereken, göz açıp kapayıncaya kadar geçen bir zaman kesitidir. Bu kesiti en iyi biçimde değerlendirmeniz ve bembeyaz bir sayfaya kendinize en uygun “gelecek resmini” çizebilmeniz için zaman kaybetmeden gelin birlikte çalışmaya başlayalım.